Konvansiyonel (Endüstriyel) Tarım Nedir?

Konvansiyonel (Endüstriyel) Tarım Nedir?
4 December, 2022

Konvansiyonel (endüstriyel tarım), ekilebilir alanların %99’unda uygulanmasından dolayı günümüzde en yaygın görülen tarım şeklidir. Konvansiyonel tarım özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz (1):

  • Monokültür (tek tip bitki ya da hayvan üretimi)
  • Petrole dayalı (Traktör, nakliye, gübre, ilaç ve yem üretimi petrole dayalıdır.)
  • Kimyasal (Yaşatılması, yetiştirilmesi gereken canlı dışında olası tüm canlılar kimyasal silahlarla yok edilir.)
  • Kâr odaklı (Kâr, konvansiyonel tarımda hemen her şeyden önemlidir ve temel hedeftir.)
  • Özgürlük sınırlı (Konvansiyonel tarımda çalışan işçiler de, arazi sahipleri de, hayvanlar da özgür değillerdir.)
  • Özelleşmiş, uzmanlaşmış (Konvansiyonel tarım işletmeleri tek bir iş kolunda özelleşir.)

Konvansiyonel tarım zehirli kimyasallar, antibiyotikler, hormonlar, ağır makineler ve çok miktarda fosil yakıt kullanılan bir tarım yöntemi olduğundan su kaynaklarını kirlettiği, mikroorganizmaları öldürerek toprağı cansızlaştırdığı, tarım çalışanlarında ve tüketicilerde başta kanser olmak üzere sağlık sorunlarına yol açtığı biliniyor.

Konvansiyonel tarım büyük tarım şirketleri tarafından monokültür ve büyük ölçekte uygulanıyor, bu durum da küçük çiftçilerin sosyo-ekonomik sorunlar yaşamasına sebep olup, aile çiftçiliğinin geleceğini tehlikeye atıyor (2).

Kendi ülkesindeki çiftçilerin sorunlarını dile getiren Hintli çevreci aktivist Vandana Shiva’nın “Petrol Değil Toprak” kitabından bir alıntı yaparak bu bölümü bitirelim:

“Yoksullar fosil yakıt temelli endüstriyel sistemin üç yönden kurbanı oluyorlar. Öncelikle işlerinden ediliyor, sonra aşırı kuraklık, sel ve kasırgalar sonucu iklim kaosunun yarattığı maliyeti yükleniyor, bunun üzerine bir de biyoyakıt gibi sözde çözümler ellerinden topraklarını ve gıdalarını aldığında bir kez daha yenik düşüyorlar. Bunun adı ister endüstriyel tarım olsun ister biyoyakıt, ister araba fabrikası ya da otoyol; yerel halkların ve köylülerin topraklarından sürülmeleri veya zorla çıkarılmaları, onların haklarını çiğneyerek büyüme yaratan bir ekonomik modelin önlenemez sonuçlarıdır.” (3)

Kaynakça:

  1. Hakan Ozan Erzincanlı, “Organik Ötesi Tarım”, Yeni İnsan Yayınevi (2013), Syf: 27 – 28
  2. Bulut Aslan – Yonca Demir, “Organik Tarım Türkiye’yi Besler!”, Toplum ve Bilim Dergisi, Sayı 138/139 (2016), Syf: 155
  3. Vandana Shiva, “Petrol Değil Toprak”, Sinek Sekiz Yayınevi (2014), Syf: 13